30 Nisan 2012 Pazartesi

Rihanna - Where Have You Been (Video Premiere)

Riri dinleyici ile arayı açmayı sevmiyor!

Rihanna yine çıtayı hiç düşürmeden nefis bir iş çıkararak, 3.klibini "Talk That Talk" albümünün 2 numaralı, zıplamalık, coşmalık, delirmelik bir diğer şarkısı olan, "We Found Love"un ağabeyi "Where Have You Been"e çekti. Riri bizlere game of thrones vari bir atmosferde nasıl durabilceğini çok güzel göstermiş ve çok çok güzel olmuş ben şahsen bayıldım. Şarkı ve Klip hakkında anlatılacak çok şey var fakat izlenmesi gerek kesinlikle 1080p çözünürlükte. kısa kısa birşeyler söylemek gerekirse; styling ve sanat yönetmenliği gerçekten yıkılıyo herşey yerli yerinde eğreti duran hiç bir unsur bulunmamakta  hayran kalmamak elde değil yani. Yaratıcılıkta sınırları zorlayan isim Dave Meyers'a büyük alkış!




Ben kısa kestim yorumu anlatılcak gerçekten çok şey var ama benim araştırmalarım kısıtlı :) Nasıl olsa bir hafta içinde bizim çocuklar (magazincilerimiz) ve insanlarımız tarafından rihanna'nın yukarıda bahsettiğim şeylerin hiç birini dile getirmeyecek olması gibi bir gerçekte var. Bu yüzden  yaptığım küçük analiz bile onların yapacağı haberlerin yanında daha müzik içerikli kalır diyebilirim.

Ben mesela onların yerine en az onlar kadar delirerek, müzikten çok çok uzak bir kaç bi'şey cıvık haber yapabilirim, tarzlarına hakimim sonuçta. (Hem eğer görürlerse bu yazıyı aşşağıda yazacaklarımı kopyalayıp yapıştırabilirler sesimi de çıkarmam.)

"Aşşağıda anlatılanlar, tüm dünyadaki saçmalıkların derlemesinden oluşan hayal gücü zorlamasından ibarettir sadece."

Milliyet / Cadde.

Kerem Çokgezer   e-mail: coko_krem_1999@hotmail.com

"Bu klip  çok konuşulur,  Rihanna'dan cesur sahneler!"

 ABD’de yaşayan 1988 doğumlu Barbados asıllı seksi şarkıcı Rihanna, yeni klibi için kamera karşısına geçti!

Siyahi amerikalı güzel rihanna, yeni çekilen  "Where Have You Been" isimli şarkısının klibinde yine oldukça cesur. sanatçı klipte birden fazla kostum değiştiriyor ve hepsi neredeyse derin dekolteli tabi bununla da kalmıyor genç şarkıcı. haberin devamı için tıklayın... >>>>>>>

Son yılların popüler konusu olan "illuminati" ile ilişkisini bu kliple de süslüyor. Pop müziğin dünya star'ı Rihanna yine hayranlarına "Horos'un Gözü"nden bakıyor, dünya çapında horos of eye (horos'un gözü ) olarak bilinen bu ünlü göz, illuminati sembollerinden yalnızca biri.


Hatırlatma: 2010 senesinde çıkarmış olduğu "Loud" isimli albümün ilk şarkısı olan "S&M"in vidyo klibinde bir sahne'de "princess of illuminati" (İlluminati'nin prensesi) yazıyordu.

Okuyucu yorumu: Peki müzik ve klip detayları bu haberin neresinde?
Yazar: klipte, klibi izle.
Okuyucu yorumu: Allah belanızı versin.
Yazar: zAAAA xD:d:Dd:Ddd:D:d


Uçan Kuş 
Serkan Çokbilen e-mail: sirkan_34_2002@gmail.com

"Rihanna yeni klibini Hande Yener'den mi arakladı?

Barbodos asıllı amerika'da yaşayan seksi siyahi rihanna klipte yine sınırları zorlamış ve çok konuşulacağa benziyor! Birbirinden seksi, iç çamaşırını andıran kıyafetlerle karşımıza çıkan rihanna oldukca sıcak görünüyor, türk erkeklerinin ağzını açık bırakacak şekilde :O

Siyahi güzelin, "Where Have You Been" adlı şarkısının klibinde dikkat çeken bir yer var ki izleyicinin de çok ilgisini çekmiştir sanıyorum. Ülkemizde her daim müzik tarzı ve marjinalitesiyle adından söz ettiren Hande Yener, Şenol Korkmaz yönetmenliği eşliğinde paris'te çekmiş olduğu  "Unutulmuyor" klibinindeki karografi'den (Evet karografi) rihanna da etkilenmiş olacak ki klip yönetmeni Dave Mayers'a resmen  Yener'in klibi izletip, "bundan istiyorum bende" demiş ve klibinde kullanmış. HEMDE İZİN ALMADAN!


Rihanna'nın kariyerine bir leke gibi düşecek bu durum karşısında üzüntülerimizi bildiriyor, barbodoslu güzele unutulmuyor'un klibi daha önce çekilmiş olduğu için, "Bize Yanlış Yerlerinden Çakmaaaa Çakmaaaa Çakmaaa" diyor, bir sonraki klibinde daha dikkatli olmasını tavsiye ediyoruz.

Küçük bir edit: Ülkemizde bu bir ilk değil tabi ki, bildiğiniz üzere Madonna'nın ses getiren son albümü "MDNA"in ikinci klibi olan "Girl Gone Wild"ın içeriğinde de bizden bir'şeyler bulmuştuk. Gülşen'in "Dillere Düşeceğiz Seninle" klibinden hemen hemen kopyalamıştı hatta sevgili onur baştürk kendisi ile çok güzel bir yazı yazmıştı köşesi'nde.

Harfi harfine hiç dokunmadan gerçekten yazılmış bir yazıdır;


Onur BAŞTÜRK  obasturk@hurriyet.com.tr

GÜLŞEN Mİ MADONNA MI

Madonna'nın Mert Alaş&Marcus Piggott tarafından çekilen siyah beyaz “Girl Gone Wild” klibini izledikten sonra akla şunlar geliyor:

- Marlene Dietrich hâlâ en ilham verici ikondur! Çünkü klibin başlarında Marlene Dietrich'li 30'lu yıllara bolca gönderme yapıyor Madonna ve onun gibi sigara tüttürüyor artistik bir şekilde.

- En iyi şınavı Madonna çeker! Öyle ki ayaklar duvara dayanır ve dalgalanmak suretiyle o şınav çekilir. Normal şınav star kişiye gitmez zaten.

- Eşcinsellere vefa borcu ödenmelidir! Madonna bu klibinde gay'lere çalışıyor, “beni bugünlere siz getirdiniz aslındamesajı veriyor sanki. Klibin gay tonlaması yüksek.

- Gülşen, Madonna'dan önce davranmıştır! Nasıl mı?
Gülşen'in 2010 tarihli albümünde yer alan “Dillere Düşeceğiz” şarkısının geçen yıl çekilmiş klibine bir göz atın.
Neredeyse aynı saç makyaj... Aynı yerlerde sürünme-jimnastik hareketler... Ve erkek dansçılara benzer dokunuşlar, sarılışlar...
Klip yönetmeni Nihat Odabaşı geleceği görmüş sanki.
Bazı kareler “Girl Gone Wild”ı bir hayli andırıyor. 



http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=20188503&yazarid=149

Söz, siz değerli okuyucuların.

Ben biraz geyik yaptım sadece eğlenme amaçlı, yazarken kahkaha attım hatta ve  yazımın sonuna yaklaşırken "bakalım yazan olmuş mu ya?" deyip merak ettim youtube'dan hande yener unutulmuyor klibini açtım... neyse devamı hakkında konuşmak istemiyorum, screen shot aşşağıda;





25 Mart 2012 Pazar

Mart 2012, Türkiye'de müziğin "boyut" değiştirmesi...

Yazımın başlığına bakıp "Yine ne diyo bu, yine hangi kafa ağrıtan yabancı müzisyenden bahsedicek?" diye düşünebilirsiniz, evet bir müzisyenden bahsedicem bu doğru ama yabancı değil türk; müziğin dahi çocuğu Erdem Kınay!

Erdem Kınay'ın pek tanınmaması artistik başarısının kanıtıdır diye düşünüyorum. Kendisini tanıyanlar için hakkında çok bi' şey yazmama gerek yok ama yeni okuyacaklar ve fazla tanımayanlar için şöyle yardımcı olabilirim http://www.discogs.com/artist/Erdem+K%C4%B1nay (link olarak verme olayını beceremedim)

"Proje albümler bu aralar çok moda..." diye başlayan cümleler görüyorum ve diyorum ki dünyanın en yalan olayıdır bu söz. Günümüz dinleyicileri elektronik müziği sadece göz önünde olduğu için David Guetta isimli arkadaştan ibaret sanıyor olabilir ama pek öyle değil, pek değil hatta hiç öyle değil..

 "Proje albüm" dinlemeye ben şahsım adına ilk "Armin Van Buuren - 76" ile başladım. Çok ünlü olmayan isimler, farklı tarzlar, sahne şovları falan çok ilgimi çekmişti, yapılmayan yapılıyodu değişikti baya. Sonra Tiesto ile devam etti bu ve daha sonra Armin Van Buuren tekrar sazı eline aldı, aylardır takip etmiyorum kendisini ama o sazı halâ çaldığına eminim. Türkiye'de bu akımı yapmış olduğu "130 bpm" ile Ozan Doğulu'nun başlattığı su götürmez gerçek, tabi sonrasın da Volga Tamözsinan a.. neyse müzikten yana insanların kafası karışmasın, ve en son bildiğim kadarıyla İskender Paydaş ile devam etti.

"PROJE" veya komple albüm de denebilir...

Eveeeet! Çok sevgili müzik adamı, türkiye’nin (bence) en iyi prodüktör ve aranjörü 'Erdem Kınay' albüm yaptı hemde ooof ne albüm! :) Bugüne kadar Ayşe Hatun Önal, Kenan Doğulu, Serdar Ortaç, Tarkan, Demet Akalın, Murat Boz, Hande Yener, Simge Sağın gibi birçok isimle çalışan Kınay, daha önce kendine ait bir albüm yapmamıştı ve çok hissetmiştik bu boşluğu artık o boşluk yok diyebiliriz. 


 Bu zamana kadar türkiye'de yapılan aranjör albümleri arasında açık ara en iyisi olmaya çok yakın. Aranjör, proje albümleri ile bu albüm arasında ezici ve ciddi üstünlük var. Sound başta olmak üzere alt yapı, şarkıların hikayesi, sunum, ince işçilik,üzerine titreme,emek,çok çalışmak vs..  Albümü 'PROJE' dinlediğiniz zaman anlayacaksınız ki diğerlerinden daha farklı bir yerde, yapayalnız. Bu albümün şimdiye kadar yapılan albümlerden başka bir farkı da, besteleri kendisine ait 10 tane türkçe 3 tane ingilizce olmak üzere toplamda 13 tane, hepsinin 'en iyi benim' edasıyla birbiriyle yarışan şarkısı bulunmakta. Daha önce bestesini yaptığı şarkıların bile yeni remix'lerine  yer vermediği, bir adet bile ‘Cover’ şarkının olmadığı albümdeki şarkılardan 7 tanesinin sözleri Deniz Ertem'e, bir tanesi Gökhan Şahin'e, ingilizce olan üç tanesi Derin Togar'a, bir tanesi Emre Aksu'ya ve bir tanesi Tezhan Tezcan'a ait. Şarkıları söyleyen isimler arasında Işın Karaca, Ege Çubukcu, Emina Sandal, Derin Togar,Ebu, Burak Kut, Merve Özbey, Fatoş Dündar,Serdar Ortaç ve Demet Akalın yer alıyor. Albüm'ün bir diğer özelliği ise, 1 şarkının downtempo diyebileceğimiz yavaş, geriye kalan 12 şarkının hareketli olması. Tüm düzenlemeleri Erdem Kınay'ın sihirli ellerinden ve apayrı kulağı sayesinde gerçekleşen bu albümün mix aşaması ile de Suat Durmuş ilgilendi.

Albüm kartonet fotoğrafları Sedat Doğan tarafından çekildi açık söylemek gerekirse çok güzel fotoğraflar sevdim baya. İstesem fotoğraflarını çekip sizlerle paylaşabilirdim ama albümü alıp kendiniz bakmanız sizin için daha pratik olur diye düşündüm + emeğe saygı :) Fotorafları görür görmez hemen "aa sedat doğan renkli fotoğraf çekebiliyormuydu?" dedim, siyah beyaz fotoğrafları ile hatırlıyorum çünkü kendisini, aklımda öyle kalmış :)


“Proje” hakkında izlenimlerim;

1-) İşporta – Erdem Kınay feat. Aynur Aydın – Söz: Deniz Erten
 Albümün açılış şarkısı "merhaba dinleyici biz dostuz!" diyor adeta. Şarkının alt yapısı hakkında gerçekten yazacak hiç birşey aklıma gelmiyor ve ben daha önce türkiye sınırları içerisinde böyle bir sound, alt yapı duymadım! vaay arkadaş bu nedir böyle? Şarkı ingilizce olsa ve "Various Artist.m4a" kayıtlı insanlara dinletsem, arkasından da "dünyaca ünlü bir müzisyen tarafından yapıldı" diye eklesem inanırlar, çok samimiyim. Aynur Aydın'ın sesi elektronik müziğe şahene yakışıyor zaten bu gerçek, İşporta'yı da çok güzel okumuş mu denir söylemiş mi yoksa döktürmüş mü denir bilemedim. (Aynur Aydın'ı tanımayanlar, youtube'dan özellikle DNA ve Hurricane başta olmak üzere şarkılarını dinleyebilirler.)

2-) Rota – Erdem Kınay feat. Demet Akalın - Söz: Deniz Erten

Albümün 2.şarkısı, aynı zamanda ilk dinleyebildiğimiz ve vidyo klibi olan şarkı. Şarkıyı yarısına kadar dinlediğim de kesinlikle sevmedim, müziği gerçekten uçmuş, inanılmaz birşeyler dinlediğimin farkındayım fakat akalın'dan "Uygun adım marş diyo bak, bu şarkı da en son nota" sözünü duymamla kapamam bir oldu.. Bu sefer aklım müzikte kaldı, sözleri yüzünden yarısında kapadığım müzik kafamı kurcalamaya başladı ve uğraşanlar bunu bilir çok illet bir olaydır o kafa kurcalama olayı her neyse. Daha sonra Erdem Kınay ile sürekli diyalog halinde olan bir arkadaşıma (coolz) "instrumental olarak varmıdır acaba?" dedim, o derece kapadım şarkıyı hemde böylesine müziğe rağmen. Demet Akalın'a gece kulüpleri hariç asla tahammül edemediğimi arkadaşlarım bilir, benim için asla sanatçı değildir herhangi bir ünlüdür ve şarkı söylüyodur kendisi o yüzden ön yargım var hep. Tabi bu düşüncelerim albümü tamamen emene kadar devam etti. (Rota ilgili düşüncelerim'den bahsediyorum yanlış anlaşılmasın :P) Mesela 4 ayaklı bir masa var ve 1 ayağı eksik, sürekli bir olumsuzluk, hep bi' tedirginlik hali o hesap işte, meğer rota albüm için ciddi önemli bir şarkıymış. İŞPORTA merhaba diyor belki ama ROTA uçurmaya başlıyor albümü.

3-) Yorum Yok – Erdem Kınay feat. Serdar Ortaç - Söz: Deniz Erten

Serdar Ortaç seven bir kitle var, hani ne yaparsa yapsın sağ elinde içki bardağı sol eliylede ileri geri tempo tutan bir kitleden bahsediyorum işte o kitle çok sever bu şarkıyı. Tadında sevgiliye gider tam serdar ortaç sözleri, söyleyiş tarzı falan, resmen üzerine gömlek dikilmiş gibi cuk oturmuş üzerine. Gece kulüplerinin favori şarkılarından olacaktır önümüzdeki aylarda ve sevilecektir. Bana asla hitab etmiyor çok özür dilerim sevgili erdem kınay ama değil sen "Swedish House Mafia" bile dinletemez bana serdar ortaç. (:









4-) Yatıya Gelsin – Erdem Kınay feat. Işın Karaca – Söz: Emre Aksu



Albümün ilk 2 şarkısına göre temposu biraz düşük bu şarkının fakat ışın karacayı yerim, baya bildiğin yerim! Erdem Kınay tarafından şarkının müziği ışın karacaya özel yapılmış "senin şarkın bu" demiş adeta, bu şarkıyı kendisinden başka birisi söylese bence çok sırıtırdı. Işın Karaca'nın kuvvetli, eşi benzerine pek denk gelmediğimiz sesi ve kendine has söyleme tarzı ile öyle eğlenceli yorumlamış ki, sahne'de şarkıyı söylerken insanları sağa sola iterek gidip sarılabilirm. Emre Aksu ise müthiş eğlenceli sözlere imza atmış, çok kolay dile dolanıyor söylenmesi çok hoş tebrikler. "Gerçekten, gerçek mi?"

5-) Duman – Erdem Kınay feat. Merve Özbey - Söz: Deniz Erten

Bu ülke çok eski sevgiliye yazılmış şarkıya şahit oldu ama böylesine bir şarkıya şahit olmadığımız kesin. Şarkı birincisi "oh gördünmü şimdi? senden ayrıldım çok mutluyum, beni kaybettiğine pişman olcaksın hep kapımda yatacaksın, allah seni kahretsin" şarkısı değil, giriş müziği ve sözleri olsun şarkının girişiyle birlikte direk hüzüne boğuyor, farklı düşündürüyor insanı. Erdem Kınay elektronik müziği, bilhassa house müziği yutmuş bir insan, bu şarkının sözlerini çıkarıp instrumental hali bile yaşanmışlık, hikaye içeriyor kesinlikle. Kendisine sormak isterim "bu müzikte anlatılan şey tam olarak ne?" diye. Merve Özbey'in sesi dahil edilince kendini tamamlamış, enteresan bir durum oluşuyor tamamen farklı boyuta geçiyor. Şarkının olay sözleri var ciddi insan psikolojisi bozabilecek düzeyde, içinde "Oysa kaybetmek çok kolay yalanlar içinde, seven bir kalp korunmalı bulduğunda..." diye bir söz geçiyor, gerisini siz düşünün. Albüm'ün en güçlü silahı sayılabilcek bu şarkıda Merve Özbey'i ilk kez dinledim ve sesi şarkıya kesinlikle anlam katmış, yorumu büyük bir kitleye hitab ediyor çok sevilceğine eminim. "Yolundan dönme aldırma dumanlara"

6-) Emanet – Erdem Kınay feat. Demet Akalın – Söz: Gökhan Şahin

Baya Demet Akalın dinliyorum abi?
Çok değil biraz gerçekçi olursak bu kadının yapmış olduğu (son albümü hariç) tüm albümleri toplasan sonuç 'EMANET' çıkmaz. Öyle güzel bir müziği ve arenjesi var ki demet akalını sevdiriyor size hiç tarzınız değilse bile. Şarkıyı dinler dinlemez kabullenip ritim tutmamak elde değil. Deli gibi dans ederek dinleme arzusu da bingo. Gökhan Şahin nefis iş çıkarmış, sözlerini söyleyecek kişiyi harika analiz ederek yazmış tebrik etmek gerek kendisini. Genç kitlenin çok seveceği ve yerinde duramayacağı bi' şarkı olmuş. "İkimiz yarıştık hep inadına, birimiz bıraktık hep oluruna ,elimiz uzansa yeni bir ele, yerimiz emanet geliyor bana.." hayat çok güzel iki sevgili karşılıklı, birbirlerine söyleyerek dans ediyolar falan :)

7-) Zamanla – Erdem Kınay feat. Ebu - Söz: Deniz Erten

Devamlı alternatif müzik arayışı içinde olan dinleyici kitlesi kesinlikle bayılacaklar bu şarkıya. Sözleri çok orijinal daha önce duymadığımız bir üslub var bence bu çok önemli. 'of yine mi bu sözler yeaa' diyerek isyan eden insanların gözdesi olcağına eminim. Erdem Kınay'dan hep uçmuş sound beklediğimiz için  gümbür gümbür kopup giden bir şarkı değil biraz ters köşe bu şarkı.



8-) Broken – Erdem Kınay feat. Emina Sandal – Söz: Derin Togar


Çok sevdiğim bir vokal vardır avrupa'da 'Betsie Larkin' (kulağı çınlasın) Emina Sandal yerine o vokalin adı yazsa inanırım o kadar şahane ve tam kıvamında söylemiş şarkıyı. Bu tarz dinlediğim milyonlarca şarkı var ünlü dj'lerin, kendi radyo programlarında yer verdikleri. O kadar avrupa kokuyor ki kolaylıkla şovlarda çalınabilir ve fark edilebilir rahatlıkla. Progressive House Erdem Kınayla güzel! Ayşe Hatun Önal'a yaptığı bir şarkı vardı 'Bırakma Beni' o tadı aldım ben alakası yok belki evet, o şarkıda çok özeldir ama Broken çok çok başka olmuş. Elinizde kadeh sabahlara kadar sallanarak dans etmenize inanılmaz yardımcı olacaktır, Derin Togar'ın ellerine sağlık nefis sözler. "Now ya brought me to the light but it ended in one night and you cut me like a knife, I'm BROKEN!



9-) Kanat – Erdem Kınay feat. Ebu & Ege Çubukçu - Söz: Deniz Erten




Bu tarz anlatımlı, müziği ve sözleri birbirine kenetlenmiş şarkıların hastasıyım yıllardır. Elektronik müzik pop müzikle ve Ege Çubukcu'nun eğlenceli lirik'leri ile birleşince, nefis keyifli bir iş çıkmış ortaya sevilmeme gibi bir durum olamaz gibime geliyor.

 Ege Çubukcu verse;
Altımda mavi üstümde kot ceket fiyaka   
Kız Lady Gaga hastası düşmüyor telefondan eli ah!
Üst üste mesajlar bir gidecekmiş dönmeyecekmiş geri, bu değiştirir her şeyi ters yüz eder tüm gerçeği
Ah bak bu bir sonun değil yeni bir başlangıcın hediyesi
Kullandığın her git kelimesi
Seni bana daha çok itiyor geçmiyor etkisi
Bırak inadı haydi çık odamdan
Yönümüz aynı unutamaz
Evet işte öyle sakın durma bu gece bu sar.



10-) Günler Geçti – Erdem Kınay feat. Tezhan Tezcan – Söz: Tezhan Tezcan

"JUST DANCE" :)
















11-) Don’t Waste My Time – Erdem Kınay feat. Burak Kut – Söz: Derin Togar

Sevişme müziğidir, o kadar! Başka yorum yapmıyorum :)











12-) Shine – Erdem Kınay feat. Derin Togar – Söz: Derin Togar
Tieso'nun bir şarkısı vardı "somewhere inside of me" Julie Thompson'un seslendirdiği, iki şarkının birbirleri ile hiç ilgisi yok belki ama o tadı aldım ben. Bahsettiğim şarkı nasıl bunalımsa bu şarkıda aksine cıvıl cıvıl albümün güçlü şarkılarından. Derin Togar "Shineeeeeeeeeeeeeee" diye haykırdıkca benim derhal gece/ılık rüzgar/kumsal/dalga sesi kombinasyonuna dahil olmam gerektiğini anladım. Albümün inanılmaz yerlere doğru gittiğinin en güzel en özel en naif örneğidir bu şarkı. Erdem Kınay çok orijinal bir müzik ortaya çıkarmış, yaklaşık 2 hafta sonra bu şarkının, ünlü dj'ler tarafından remixlerinin yaptıldığı 4 şarkılık br single çıkcağını söyleseler inanırım o potansiyel fazlasıyla var.
"the music keeps us high like a spinning satellite don't need the day to rise on us. "


13-) Aşk Kızı – Erdem Kınay feat. Fatoş Dündar - Söz: Deniz Erten

Hani çok sevdiğiniz birinin konserindesinizdir ve o an söylediği şarkı son şarkısıdır bilirsiniz, ama ümit edersiniz "belki bir şarkı daha okur" diye beklersiniz, halbuki o sanatçı o an sizin gözlerinizin içini görse gitmesini hiç istemediğinizi rahatlıkla anlayabilir işte tam olarak böyle bir şarkı. yeterince açıklayıcı anlatamadım fakat anlayın işte saat 05:02 olmuş son sigaram falan idare edin :) Kapanış şarkısı olarak böyle, bu tarz sözleri olan bir şarkı seçmiş olmasına ne yorum yapılır bilinmez, sadece dinleyip, eyvallah diyelim :)

Değer verdiğim insanların albümlerini alıyorum ben hiç 'Ne de olsa bedava yea' düşüncesine sahip olmadım. Sadece bilgisayara indirmeyi babam bile yapar, mühim olan gidip albümü satın almak :) Albüme sahip olma hissi mesela çok az şeyde var nefis bir duygu, demem o ki eğer iyi müziğe değer veriyorsanız Erdem Kınay'ın albümünü satın alın. Cd player'dan dinlediğiniz zaman sürekli farklı ve ciddi şeyler keşfediyosunuz inanılmaz keyifli bir olay bu.

Gönül isterdiki Armada Music'ten çıksın albüm fakat Seyhan Gold etiketi ile satışta DNR'lar ve  seyhan müziğin official sitesinden satın alabilirsiniz http://mikiurl.com/r/0stvzi Ben şahsım adına teşekkür ediyorum böyle güzel bir albüm için emeğinize, çabanıza, uykusuz günlerinize, sabahlamalarınıza sağlık.

Dahi anlamına gelen "Erdem Kınay" ayrı yazılır!

Saygılar..

-Dinleyici.-



24 Haziran 2011 Cuma

JES - Unleash The Beat - WEB - 2011 - WAV - [21-06-2011]-


Beklediğim albüm sonunda geldi gacılar!

Jes Brieden'ın inatla yayınlamadığı, eski şarkılarından ve birbirinden güzel remixler ile tam bir 'KARMA'  albümü olan "Unleash the beat" sonunda dayanamayıp hayranları ile buluşturdu.

Artist(s) .........:: JES
 Title .............:: Unleash The Beat

 Genre .............:: Trance
 Record Label ......:: Magik Muzik
 Catalogue Number ..:: MMCD20

 Source ............:: WEB
 Quality ...........:: 320kbps avg / 44.1KHz / Joint Stereo
 Duration ..........:: 02:46:30  (384.MB)
 Release Date ......:: 21-06-2011
 Support ...........:: http://www.audiojelly.com



 Tracklist .........::

 1. Taxigirl - High Glow (JES Vocal Redux      8:51
    Edit)
 2. BT Feat JES - The Light In Things        10:47
 3. JES - Imagination (Kaskade Club Remix)    6:33
 4. Tiësto Feat JES - Everything (Cosmic Gate  8:49
    Remix)
 5. JES - Around You (Gabriel & Dresden      10:06
    Remix)
 6. JES - Awaken (Thomas Gold Remix)          5:45
 7. Allure Feat JES - Show Me The Way          5:57
    (TwisteDDisko Remix)
 8. Richard Durand & JES - N.Y.C.              7:30
 9. JES & Ronski Speed - Cant Stop (Taxigirl  6:13
    Edit)
 10.JES & Andy Duguid - Before You Go          5:24
    (Taxigirl Edit)
 11.JES - Fascination (Dave Silcox Extended    5:06
    Remix)
 12.JES - Deep Breath Love (Coco Channel      7:00
    Remix)
 13.JES - Back To You (Unleashed Mix)          7:05
 14.JES - Unleash The Beat (Continuous Mix)  71:24



 Download Links;



http://www.filesonic.com/file/1276778754/JES-Unleash_The_Beat-WEB-2011-WAV.rar
http://fileserve.com/file/3wM5pYt/JES-Unleash_The_Beat-WEB-2011-WAV.rar

http://www30.zippyshare.com/v/2553101/file.html

http://www30.zippyshare.com/v/11828753/file.html

http://www30.zippyshare.com/v/80813832/file.html

http://www30.zippyshare.com/v/3001277/file.html

http://www30.zippyshare.com/v/35269954/file.html



 

20 Haziran 2011 Pazartesi

Sonunda!

Ve beklenen "Armin Van Buuren"in "Mirage" albüm'ünün 8.şarkısı "Nadia Ali" Düeti olan "Feel So Good" adlı şarkının bir birinden farklı ve  güzel remixleri ile, single albümü yayınlandı.

Remix albümün'ün içinde nefis remixler bulunmakta; Tritan Garner,Jochen Miller,Jerome Isma-ae ve tabi ki Armin Van Buuren remix.

E beklediğimize değmiş mi hep beraber görelim.





artist.......: Armin Van Buuren Feat. Nadia Ali
album........: Feels So Good
genre........: Trance

label........: Armind (Armada)
source.......: WEB
catalognr....: ARMD1094

str.date.....: 000-00-0000
rip.date.....: Jun-20-2011
tracks.......: 05
size.........: 68,6 MB
encoder......: Lame 3.97 V2
quality......: 320kbps / 44.1kHz / Full Stereo

ripnotes..:

Enjoy

URL: www.beatport.com

tracklist..:

01 Feels So Good (Radio Edit)                  03:14
02 Feels So Good (Tristan Garner Remix)        06:15
03 Feels So Good (Jochen Miller Remix)         06:36
04 Feels So Good (Jerome Isma Ae Remix)        07:20
05 Feels So Good (Armin Van Buuren Club Mix)   06:30

total..: 29:55 min



http://www14.zippyshare.com/v/89867313/file.html

15 Haziran 2011 Çarşamba

İsmi "Leyla ile mecun" olan bir dizi, nekadan komik olabilir ki?

Bu kadar olabilir şöyle ki;
bu işin adı dizi ise, bu dizi çok gerçekten çok baya çok bi hayli çok hakikaten çok, çok bizden 'çok'...

Genel anlamda bu blog yazma olayı arada müzik ile olan düşüncelerimi, hoşuma giden müziklerin başka insanlar tarafından da keşfedilmesini istememle başladı. Ama sadece müzikle alakalı.. tabi bu 3.günden mümkün olmadı niye mi?

Resmen çocukluğumu izliyo ve büyüdüğüm mahallede arkadaşlarımla hergün yaşadığım benzer olayları alıp yazıp yönetip televizyona yansıtıp, sanki tüm ülkeye izletiyo gibi oluyorum.
O an ki sahnede izlediğim ve zamanında yaptığım utanç verici bir olayı gördüğümde utanıyorum, ama aynı izlediğimde ki sahnede, zamanında yaptığım ve o an sevgili  sihirli kalem 'burak aksak" tabiri ile; "At gibi güldüğüm" şey ile karşılaşınca belki herkes'ten biraz daha çok ama çooook "At gibi  gülüyorum" ve orda ki oynayan oyuncuların hepsinin eski mahallemde oynayan çocuklar olduğunu düşünüyo gibi olduğumla hayal ettiğim oluyo bazen.. Peki daha ötesi olabilir mi? büyük konuşmak istemem ama, yoo konuşmak isterim, daha ötesi inanın olamaz!  Şizofrene bağlamış olabilirim doğrudur, olunmayacak gibi değil çünkü...

Şimdi sorarım sizlere sevgili arkadaşlarım,dostlarım yada benim varlığımdan bir haber olupta diziyi bildiği için sırf bu yazıyı okuyan insanlar; bu dizi midir şimdi? peki ya öncelerinde izlediklerimiz? onların da adı diziydi ve hep öncesinde "yeni bir dizi başlıyor"gibi garip başlıklı, iğrenç bir şekilde şişirilmiş balonları önümüze sundular. Ben anlamadım şimdi, eğer anlayan varsa beri gelsin...

Ben gerçekten çok fazla bi diziye aşık olmadım bu diziye aşık olduğum kadar. Hani hiç mi dizi izlemedim? tabiki yok öyle bişeye cool olmayı bi köşeye bırakılım gayette izledim hatta köküne indim, ama evet hiç "TRT" dizisi izlemedim. Sırf, özellikle izlemediğiniz halde bir dizinin 4-5 bölümüne hakimsinizdir bi şekilde,konusu açılınca "evet şukufe yokmu o ali'nin sevgilisi, hep onun yüzünden! o terketti ilk önce oh iyide oldu" diye dahil olursun hafız mevzuya, eğer ki doğduğunuzdan beri "cnbc-e" izlemiyorsanız tabi;

şimdi abi trt diyosun'da "ben 6 yaşımdan beri......" kaçın ağır geyik geliyo...

Ama bu dizi başka be hemde çok başka, şimdi bişeyler yazmak istiyorum tabi bu dizi ile alakalı ama halen "baştan mı bişey anlatsam" yoksa "saçmalama be olm ne kafası bu, diziyi tanımayan kalmadı sen aklına gelenleri anlat" seçenekleri arasında kaldım, ve sonunda ikinci seçenekte karar kıldım.
 Şimdi bu dizi'de çok şey var fakat öyle ismine bakıp ergen gibi; "leyla ile mecnun ne yeaa? isme bak -piiiiii ne olabilir ki bu dizi'de nasıl komiq (evet q ile) olabilir ki?" demeyin, kaan bile çeşmeyi farketti sizde farkedin :) (Çeşmeyi Farketmek evet) Unutmayın herşey, her yapılan iş yada her insan en az bir kez şans tanınmayı hakeder ki, bu diziden bahsediyorum "ALOOOOOO"

Mesela bu yapım'da bir kadın ile konuşurken "hacı abla,hafız(?)" diye hitap eden karaktere denk gelebilirsiniz, yada rüyasında gördüğü "ak sakallı dede" ile aynı oda'da yaşamaya başlayan eleman. Belkide doktorun; "hastanın yakınları kim?" sorusuna "ben halasıyım" diyen bi adam. Azcık daha zorlarsak, sahilin bir ucundan bir ucuna bağırarak anlaşan 2 karakter'de görebilmemiz çok mümkün.









-İsmail abiiiii?                                
-hooooooooop!






Bu mahallede çok başka şeyler oluyooooo! ve eminim sizde benim gibi bu mahalleye taşınmak istiyosunuz, neden mi?

Bu mahallede;

Dünyalar güzeli ve Mecnun'un,  sevgili kertmesi "Leyla" var. (sevgili kertmesi ne ya?)

Diplomasını eline aldığı zaman üstünde; "açık öğretim yazmıyo nede olsa direk üniversite mezunu yazıyo" diye gururlanan ve yeri geldiğinde dile getiren, Aöf okuyan, depresyon hırkası ve dizleri çıkmış kırmızı pijamaya sahip, ağır takılcağı zaman ilk olarak, küf ve naftalin karışımı kokan atkısını  çıkaran,ferdi tayfur hayranı  büyük beşiktaş taraftarı, "olaylar olaylar" yaşandığı zaman en mantıklı şeyi kendisinin düşündüğü ama bir süre sonra kendisine de mantıksız gelen durumun içinde kaybolan ve leyla'nı beşik kertmesi "Mecnun" var.

Başta mahallenin babası olmak üzere mecnun'un babası olan, hiç bi zaman tekerlekli araçlardan yana şansı olmayan, uzay mekiği başta olmak üzere,taksi,minibüs,servis,tır ve zaman makinesi iten "İskender abi" var..

tam bir mahalle teyzesi olan ve oğlunu evlendirebilmek için resim kataloğu yapan, evlendiğinde takılan altın bilezikleri, evdeki yapay çiçeklerin içine yada herhangi bir dantel'in altına koyan, çok sevgili mecnun'un annesi iskender abimizin ise hanımı olan "Pakize abla" var... (Pakize ablaya'da söyleyeceklerim daha doğrusu soracaklarım var...)

Çok severim "Asuman Dabak"ı "Tatlı Hayat" dizisinden ötürü, fakat anlayamadığım bişey var ve dile getireceğim:

(Sevgili Asuman hanım, Leyla ile Mecnun izleyen bir insan'ı kessen asla ve asla "farklı tuşlara gülme efekti bindlanmış" bastığında  "selam hahaha naber hahaha ulen hahaha  aslanım hahaha koçum benim hahaha" sit-com dizilerini izlemez,izleyemez.. (kafamdan çıkanla yaptığım tanım'ın bende  bir olmadığının farkındayım ama nekadan düşünmüşüm nekadan...)

Peki bukadar olağanüstü bi yapımda oynayıp, gülme efektine boyun eğmek nedir? kişisel bir zevk,arkadaşlık hatırı yada hayatın kolay olmadığını söyleyebilirsiniz çok doğrudur, fakat ben yine'de başıma gelmediği için bunları bilemicem vede o bahsettiğim dizide oynamanızı anlamayacağım.)

İlk başlarda saf olduğunu düşündüğüm ama sonradan bi olayının çıkacağını bildiğim, çocuksu yönüne hayran olduğum, önce olaylara dahil olmamak için "yahu ben bakkalım,bakkal!1!1bir!1" diyerek insanları azarlayan, her söylediklerine karşı çıkan.. ama daha sonradan çığırından iyice çıkan patavat eksikliği bi hayli yüksek olan,ağzından çıkanla herkesin kulağına gelenin aynı olduğu, gülüşüne kurban olunası,"erdali" içeceğinin patent sahibi, açık sözlü "bakkal Erdal" var..

"Erdal abi"nin yukarda anlattıklarıma tahammül eden-edemeyen ve kendini bir "gargamel" edası ile iksirlere ve karışımlara gömen gotik karısı "nurten" var.

Yaptığı işi neredeyse yasal hale getirmiş, utanmasa girdiği evlerden ssk+sigorta isteyecek kıvama gelmiş,öğrenci evine girdiğinde bişeyler bulamayıp öğrencilere "olm burası nasıl ev?" diyerek kızan, tüplü televizyon karşıtı, LCD/PLAZMA ve LEDTV'lerin dostu, favori aksesuar'ı külotlu çorap olan, çaldığı şeyleri arkadaşlarına hayır yapmak gibi görünüp itelemeye çalışan, "sen nasıl pişkin bir adamsın?" sorusuna "abi aşk olsun ama ya kalbimi kırıyosun ben öyle bir insanmıyım?" diyebilen "hırsız yavuz" var.

Dünyanın en çok gören,bilen kızı, martıların dilinden en çok anlayan, yavuzun sevgilisi zeynep var.
ve tabi ki www.renklerherkesicindir.com destek iyidir :)

bluğ çağı'na 3 yaşında giren 3.5 yaşında çıkan, adam çocuk (?) olan, okuduğu ilk okula fakülte kafası yaşatan, erdal bakkal'ın çırağı olan ama ustasından daha mantıklı düşünen ve bakkalı büyük bir zincire dönüştürmek isteyen, arkadaşları "09 ucu olupta vermeyenin..." diyince dayanamayıp uç veren ismail abi'nin deyimi ile "ahan da gözlüklü çocuk" kaan var.

hayatta hep 2.plan'da kalmış, her an hazırda duran oynadığı takımın maçına takım elbise ile giden "yedek kamil" var.. (birisi yedek mi dedi?)

Baba'sının hakim olduğu servet içinde kaybolan m ama bundan baya bi keyif alan, aşık olduğu kız yüz vermeyince kendini odasına kapatan ordan da direk club'larda kızlarla eğlenen, mecnun'un bir numaralı dostu 2 numaralı düşmanı(düşman naber ya?), böcük seven onunla "böcük canını senin" diye sohbet eden, "canım yaaa"lar çeken, sahip olduğu herşeye "baam aldı baam yaptı baam sattı baam getirdi baam baam baam" diye üsteleyen-hava atan, baya bi narsist olan (baya olduğuna bakmayın hiç rahatsız etmiyor) baaa'sına "çakal" diye takılan, öz babası olmasa ve sınırları biraz zorlasa sövme potansiyeli olan, insanlara ajan,hafız,moruk,hacı,narçiçeğim,balım gibi, yani türlü türlü seslenme şekline sahip, asla "varoş varoş" hareketlerden hoşlanmayan "BANKArda" var..

Mecnun'un sürekli "arada rüyama gir, uzun uzun nasihatler verene kadar, "özet geç ..."se daha faydalı olacak söyledikleri." bakışı attığı, çok tuhaf bi şekilde olaya dahil olan, herkes'in yardımına koşan, hiç bi fikri beğenilmeyen ama sonunda onun dediğine gelinen, mecnun ile önemli bi konuda konuşmaya çalışan ama 3.kişi tarafından bu münkün olmayan,sırf konuşabilmek için koskoca adamı  dağa yollayıp "eflatun mantar"lar toplatan, sıkıştığımızda "bak evlat!" diye başlamasını beklediğimiz, sevimlilik ötesi varlığının tiryakisi yokluğunun delisi olduğum, nur yüzlü "ak sakallı dedem" var.

(Bu karaktere facebook,twitter gibi sosyal ağlarda akp sakallı dede diyolar, sizi kınıyorum ve laflar hazırladım. çok ayıp!!)

ee okadan uzun yazıda kimi yazmadım, birisi var ama?

Yalnızlıktan hiç şikayet etmeyen, asla ve asla derdini belli etmeyen, olsa da her felaketin muhakkak iyi tarafından bakılmasını öğreten,çay veren insanın asla kötü olmayacağına inanan, kimseye muhtaç olmayan, kendi yağında kavrulmayı seven,sürekli iş değiştiren haksızlığa asla gelmeyen, sigorta+yol+yemek hariç maaş'ın miktarını hiç sorgulamayan,cesaretine hayran bırakan,her mahallede "keşke böyle bi komşumuz olsada oturup sohbet etsek" diye içimizden geçirmemizi sağlayan, genelde takım eblise giyen,her an iş konusunda tetikte olan,takım elbiselerin düz siyah takım ve beyaz gömlek olduğunda beğenmeyen akabinde sade ve doğallıktan  olduğunu savunan o yüzden, dışarda başka birinin görseniz "suratında damacana patlatmak isteyeceğiniz"  aşırı parlak, pullu ve ona dünyanın en zıt gömleğini giyen ve hepimize sonuna kadar kabul ettiren,sahilde kardeşi gibi gördüğü mecnun ile sahililin bi ucundan diğer ucuna bağırarak konuşmayı seven, sıkıntısını da orda dile getiren, "o gemi gelecek" inancından hiç ödün vermeyen, iskender abi ve mahallenin diğer gençleri "üzüm" yiyerek kafayı kurtarırken " vaay helal olsun ya iskender abi erdal abi bravo demek üzüm yiyorsunuz beni çağırmıyorsun, ya insan beni bi arayıp ismail gel sofrayı kurduk üzüm yiyoruz demezmi bende ne gerekiyorssa alır gelirim beraber yeriz yani." şeklinde atarlanan dert yanan, başkasının bardağında ki liomonata'yı içtiğinde ve sahibi tarafınan; "aa limonatamı da içmişsin,bardağın yarısı boş!!!" diye kızıldığında "karamsar olma teyze bu kadar!! bardağın yarısı dolu bide öyle bak! pozitif olun biraz canım.." diye karşısındaki kişiyi dumur etme özelliğine sahip, nam nam nam nam yemeğe düşen, düştüğünde "laaaaps" diye ses çıkan, sürekli kendinizden bişey sunan ama bazen ters tepki veren,aşık olan... sevgilisi tarafından terkedildiğinde "N'aaapsak, eriğe mi düşsek?" diye arkadaşlarını ayartan ve "erik shot"ları ardı ardına patlatan ve "ne içtin sen?" kıvamına geldikten sonra da "o gemi gelmedi limana kadar" diye şarkı söyleyen,aynı anne babadan bir abim olsa bukadar seveceğimi hiç zannetmediğim, ilk kez bi dizi karakterine bukadar sahip çıktığım, bir melekten daha temiz ve naif olan ismail abim-iz var. İsmail Abi hani dedin ya "buram acıyo gibi ha buram sanki, sanki buram çok acıyo gibi oldu şimdi" diye orda benimde oram acıdı. Hani " bu acı geçiyo mu hı?" diye sordun ya, orda ben de senle aynı cevabı yaşadım. "Niye gitti ki? yani  gitmese N'olurdu ki, gitmese n'olurdu?" dedin ya, orda aslında cevabının olmadığını aynı anda anladık...
Herkesin kafasında filler tepinip çift kale maç yaparlarken, onun kafasında filler 5 kale maç yapar!

Diğer oyunculara haksızlık yapmak istemem ama ismail abi'ye yani "Serkan Keskin"e sevgim çok büyük hacılar! bir karakter'e bukadar hayat vermek, türkiye olarak alışık olmadığımız durumlar. Ve en üzüldüğüm konu ise neyse yaa....

Dizi ekibinde, şahane kafalar yaşayan,yaşatan "Burak AKSAK" başta olmak üzere, Yönetmen Onur ÜNLÜ'ye;

Köksal ENGÜR-Ahmet Mümtaz TAYLAN-Ali ATAY-Ezgi ASAROĞLU-Serkan KESKİN-Cengiz BOZKURT-Osman SONANT-Ushan ÇAKIR'a güzel oyunculuklarınız için sonsuz teşekkürler, ve saymadıklarım iyi ki varsınız  zor geçirdiğimiz şu günlerde.. 

03:15'de başladığım yazı 07:37'de (küsüratta vereyim attığım anlaşılmasın heahea) bitti. kendimden öyle tiskindim ki anlatamam şuan, kendi kafama kusasım geldi o derece yani..

İçinizden birisi çıkıp "oha lan abarttıkça abartmışsın" diyebilir "ne gerek vardı ki bukadar uzun yazıya" diyebilir, iyi de bende bukadar uzun olcağını düşünerek başlamadım ki bu yazıya "gofret verem mi?" bir anda dökülüverdi işte diziye karşı yaşadığım hissettiğim şeylerin bi kısmı.

aman boşverin be abi nede olsa "ağzımızdan çıkanla kulağımızın dediğinin duyduğunu ben bi kere olsun artık allaha şkına farkına var bildiğin lafı konuşurken olduğunu görmedim"..

eyvallah..

not: yazı içinde ufak tefek hatalar yapmış olabilirim, kusura bakmayın artık..




Popüler müzik mi? Rap müzik mi? Yoksa Elektronik müzik mi? Anlamadım ben...

Bu popüler kültür,elektronik müzik ve rap müziğin birleşmesini gerçekten ama gerçekten anlamıyorum. hayır anlamadığım birde bu 2-3 tarz birleşince güzel işlerde çıkabiliyor bazen.. Buna en iyi ve çok şaşırdığım bir örnek, Eminem ve Rihanna'nın birlikte "Love the Way You Lie" adlı şarkıyı söylemesiydi, hemde Eminem'in "Recovery" albümünde inanılır gibi değil.. Hadi ikisinide çok severim diye benimsedim şarkıyı da, David Guetta'nın tamamen "Burak Yeter" olması, dolaşması ne kafasıdır o iş ne olcak hafız? O "David Guetta" ya, hani şu "Love Is Gone" ile dans müziğin zirvesine çıkan adam, bu adam nasıl olurda amerikan müzik sektörünü ele geçirir ve çılgın gibi baltalayabilir? ki Hâlâ aklım almıyo herneyse. Buna bir yenisi'de "Ian Carey & Snoop Dogg" düeti eklendi, yine burun kıvırdığım ama köpek gibi beğenip dinlediğim bi şarkıya imza atmışlar, adı da "Last Night" hatta vidyo kilibi bilenem var, ne diyelim hep yapsınlar dinleyelim bari.

buyrunuz bu klip; 


http://www.fileserve.com/file/PZv65CE/Ian


buyrunuz buda şarkı;
Album Info:
Album: Last Night (Incl. Radio Edit)
Year: 2011
Genre: House

Tracklist:
1/2. Ian Carey Feat. Snoop Dogg & Bobby Anthony - Last Night (Extended Mix) (04:54)
2/2. Ian Carey Feat. Snoop Dogg & Bobby Anthony - Last Night (Radio Edit) (03:12)

http://www.filesonic.com/file/132248811/Last-Anthony-Bobby-and-Dogg-Snoop-Feat-Carey-Ian_Sparhawk.rar
http://www.fileserve.com/file/8SVJR6S/Last-Anthony-Bobby-and-Dogg-Snoop-Feat-Carey-Ian_Sparhawk.rar

14 Haziran 2011 Salı

i ♥♥ m00nbeam's music!

progressive house severler bu ikiliyi iyi tanırlar. Fakat bunların yanına bir kişi daha dahil olunca cidden çok başka oluyo be :) gayet tabi "Avis Vox" abla'dan bahsediyorum dünyada sayılı seslerdendir kendisi hiç bilmeyen için ise ilk dinleyişi sürpriz olacaktır kesinlikle..

Bayadır takip edemediğim moonbeam ekibi yine yapmış yapacaklarını. busefer onlar beni buldu gerçekten ben değil! Yeni çıkarmış oldukları single "Hate Is the Killer" albümünde;
Original Remix,Special Dub Mix,Arty Remix ve Andy Duguid Remix olmak üzere 4 şarkı bulunmaktadır.

Favori şarkımı soracak olursanız ki sormazsınız ne münasebet; "Andy Duguid Remix"..

Gerçekten büyüleyici müzik tarzına sahipler, keyifli dinlemeler..

                               Moonbeam Featuring. Avix Vox - Hate Is The Killer [MBD048] 





Release Information
==========================================================================

Artist:        Moonbeam feat. Avis Vox
Title:          Hate Is The Killer (Incl. Arty Remix
Label:          Moonbeam Digital
Cat. No.:      MBD048

Tracks:        4
Size:          59.84 MB
Quality:        320kbps / 44.1kHz / Full Stereo

Genre:          House

Store: http://www.beatport.com
Street date:    2011-05-19

==========================================================================
Tracklisting
==========================================================================

1. Hate Is The Killer (Original Mix)                             6:01
2. Hate Is The Killer (Special Dub Mix)                        6:20
3. Hate Is The Killer (Arty Remix)                           5:58
4. Hate Is The Killer (Andy Duguid Remix)  !!!              6:03

Total Track Time    24:22

==========================================================================

http://www12.zippyshare.com/v/26173528/file.html